Yeni videoları kaçırmamak için ► bit.ly/agaadamgibiadam
Instagram: adamgibiadamaga
Tiktok: www.tiktok.com/@adamgibiadamaga
www.hatemoglu.com'da geçerli %20 indirim kodu ► HTML20
Ne yalan söyleyeyim biz öyle çok fazla kural, baskı, zorunluluk sevmeyiz.
Öyle yapılması gerekenler, zorunluluklar varsa üzerimizde baskı yapar, içimizi sıkar, yapasımız gelmez. Ama gelin görün ki yazılı olmasa da kendi aramızda sessizce, kabul ettiğimiz, asla dillendirmesek de harfiyen uyduğumuz kendi kurallarımız var. Bir çoğunuz bunları duyunca aa gerçekten diyebilir, üzerine hiç düşünmeseniz de uyguladığınızın farkına varabilirsiniz. Siz şey yapmayın yine de kural gibi düşünüp üzerinizde baskısını hissetmeyin :) Başlıyorum:
Çok ciddi bir mesele olsa da hakkında öyle uzun uzun konuşmayız. Biz erkekler dertleşirken bile konunun üzerinde çok durmayız. Çok çok ciddi konuları bile 2 - 3 cümleyle konuşur, çözülürse çözeriz, konuyu kapatırız. Muhabbetimizde mizah illa ki yer alır. Uzun süre ciddi konuşmayı sevmeyiz. Kadınlar gibi yatıp kalkıp aynı konuyu enine boyuna konuşmayız. Sıkılırız :) Ha ama bir derdimiz varsa, akıl almak istersek, fikrini sormak için mutlaka yakın arkadaşımıza danışırız. Danışırız, uzatmayız ama konuyu konuşur gayri ciddi muhabbetimize döneriz.
Erkek arkadaşlarımızdan birinin evi varsa ouu yaşadık. Çünkü o ev hepimizindir. İstediğimiz zaman o eve gidebilir, arkadaşımızın eşyalarını kullanabilir, orada kalabilir, birlikte takılırız. Özellikle üniversite döneminde ayrı evde yaşayan arkadaşlar çok iyi oluyordu. Her gün o evde toplanıyorduk, çoğu zaman da orada kalıyorduk. Tabii bazen küçük tartışmalar yaşanabiliyordu. Mesela arkadaşımın yemek için sakladığı bir çikolatayı yediğim için biraz gerilmiştik. O kadar özel bir çikolata olduğunu düşünmemiştim. Tabii gönlünü aldım sonra. Biz de küslük olmaz zaten.
Ha bakın o da var. Biz arkadaşlarımızla öyle birbirimize küsmeyiz. Trip atıp arkamızdan konuşmayız. Eğer birbirimize kızdıysak, kırıldıysak, üzüldüysek bunu oturup konuşuruz. Çikolata meselesini mesela. Ben yedim, o kızdı, sonra ben de ona başka bir çikolata aldım. Aslında zorla çikolata aldırıldım ama ortada mesela falan kalmadı :) Bu durum kızlarda pek öyle değil sanki. Fil intikamı almayı düşünmüyoruz yani. Kızlar bu konuda da biraz ilginç bize göre :)
Arkadaşımızın üzerinde beğendiğimiz bir kıyafet, bir eşyası varsa o da bizim sayılır. Paylaşırız. Önemli bir buluşmamız vardır, onun da gömleği bu buluşmaya çok uygundur. Paylaşırız. Eşyalar tamam ama asla asla kuralımız da var. O da diğer madde.
Kız arkadaşlarımız. Erkek arkadaşlarımızın kız arkadaşlarına asla yan gözle bakmayız. Bu kabul edilemez. Onların varlığından da rahatsız olmayız, arkadaşlık ilişkimize zarar vermezler. Ama bunun için biraz özen gösteririz. Arkadaşımızın sevgilisiyle iyi geçinmeye çalışırız. Aralarında sorun varsa karışmayız. Onlar barışır, biz sessiz kalırız. Kız hakkında ileri geri konuşmayız. Çünkü mazallah öyle bir şey yaparsak o ölümüne kankalığımız yengemiz tarafından engellenebilir. Yani ne aynı evi kullanmak, ne çikolatasını yemek, ne gömleğini giymek arkadaşlığımızı bozmaz ama bizi sevmeyen bir yenge her şeyi yapabilir. Tehlikeli. Bunu biliriz.
Arkadaşımızın her zaman yanındayız. Öyle uzun uzun dertleşmekten keyif almasak da iyi günde kötü günde her zaman yanında oluruz. Askere mi gitti, ziyaretine gideriz, bir yakını mı vefat etti, cenazesini kaçırmayız, sarhoş mu oldu, kustururuz :) heh mesela güzel bir yaz akşamı, kalabalık bir arkadaş grubumuzla teknede partiye katılmıştık. Çok iyi ortam vardı. Kızlar, müzikler, yemekler filan bir kızla bakışıyorduk. Her şey çok güzeldi. Taa ki çok sevgili yakın arkadaşım sarhoş olana kadar. Midesi bulandı, koptu ortamdan. Mecbur tekneden ayrıldık. Arkadaşımı güvenle eve götürüp dönmeyi düşündüm. Çocuğu eve götürmeye çalışıyorum. O her bulduğu noktada çöküp bırak beni burada uyuyacağım diye tutturdu. Yani bıraksam sokak ortasında kaldırımda uyuyacak. Şeytana uymadım tabii. Bizim eve varmamız iyice uzadı. Ama ne oldu? Bakıştığım kızdan vazgeçtim. Arkadaşımla ilgilendim. Çünkü bizde arkadaşlık böyledir.
Birbirimizle şakalaşırız, dalga geçeriz. Şakalar, komiklikler severiz. Ve buna alınıp kırılmayız. Eğleniriz. Şakalarımızı uzatırız. Çocukken dalga geçtiğimiz bir yanı varsa o konuda şaka yapmaya yaşlanana kadar devam ederiz. Ve her seferinde de gerçekten çok eğleniriz.
Para konusunda da birbirimize güveniriz. İhtiyacımız varsa bankadan değil, birbirimizden isteriz. İhtiyacımız varsa isteriz yani öyle utanıp sıkılmaz, üstüne çok düşünmeyiz. Ama tabii ki borcumuza da sadık oluruz. Sonuçta bu para akışınının devamlılığı için bunu sağlamamız şart, bunu da biliriz.